Fibromiyalji, vücudumuzun özellikle boyun, omuz, sırt ve bel bölgeleri başta olmak üzere, yaygın ve kronik ağrı ile karakterize yumuşak doku romatizmasıdır. Fibromiyalji ile birlikte kronik yorgunluk, depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu, irritable bağırsak sendromu (IBS), bağırsaklarda aşırı gaz, dışkılama bozukluğu vb bulgular tabloya çoğunlukla eşlik eder.
Fibromyaljiyi tek başına bir hastalık olarak tanımlamaktansa, birçok belirtiyle birlikte ortaya çıkan bir sendrom olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
Fibromyalji ve beraberinde eşlik eden bulgular yaşam kalitesini bozmakla birlikte, hafıza ve dikkat bozuklukları, akademik başarıda gerileme, cinsel yaşamda mutsuzluk, iş verimliliğinde düşme vb birçok olumsuzluklarla birlikte seyretmektedir.
Fibromyalji tanısı, klinik bulgular ve yapılacak fizik muayene ile konulur. Hastalığın sebebi çoğunlukla ortaya konulamamaktadır. Fibromiyaljiye orta yaş kadınlarda daha sık rastlanır. Stresli, yoğun ve ağır iş yapanlarda fibromiyalji daha sık görülmektedir. Fibromiyaljiyi, yoğun spor aktiviteleri, ağır işler, soğuk ve nemli ortam da artırmaktadır. Buna karşılık hafif egzersizler, yürüyüş, sıcak ortam, yoga ve meditasyon fibromiyalji şikayetlerini azaltmaktadır.
Fibromyalji olgularında boyun, sırt, omuz, bel ve kalçada birçok bölgede hassasiyet noktaları vardır. Buralara yapılacak baskılar ile hastalar şiddetli ağrı hissederler. Ayrıca bu hastalarda sabahları ağrının daha yoğun olduğu gözlenir. Kaslarda sertlik sıklıkla izlenir ve buna bağlı olarak oturdukları yerden kalkarken ciddi zorlanırlar ve ağrı duyarlar. Fibromiyalji ile birlikte izlenen bir başka bulgu ise sık tekrarlayan kas kramplarıdır. Eşlik eden bir başka bulgu ise bu hastalarda soğuk ve sıcağa karşı duyarlılığın normal bireylere göre çok daha fazla olmasıdır. Uyku bozukluğu, unutkanlık, öğrenme güçlüğü, anksiyete, uyum bozukluğu, mutsuzluk ve kronik depresyon da FİBROMİYALJİ ile birlikte görülmektedir.
Fibromiyalji hastalarında yapılan laboratuvar analizlerde SERATONİN ve DOPAMİN seviyelerinin normalden daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular bizi bağırsaklara yöneltmektedir.
Sindirim sistemi florasındaki bozukluklar (SİBO, Disbiyozis) bağırsak sağlığını bozmakta, sindirim, sentez ve emilim fonksiyonlarında bozukluklara neden olmaktadır. Seratonin ve Dopamin üretiminde bağırsaklarımız önemli yer tutmaktadır. Sağlıksız bağırsak florasına sahip kişilerde Seratonin ve Dopamin üretiminde yaşanan aksaklıklar FİBROMYALJİ oluşumunda bağırsak sağlığının bozulmasının önemini ortaya koymaktadır.
Geçirgen Bağırsak Sendromu ile birlikte ZONULİN adlı proteinin bağırsaklardan çok daha yoğun kaybedilmesine bağlı olarak sinir ileti bozuklukları, depresyon, bilişsel bozukluklar izlenmektedir. Aynı bulgular FİBROMİYALJİ olgularında da görülmektedir.
Fibromiyalji, otoimmün bir hastalık olarak kabul edilmez. Fakat tüm fibromiyalji olgularına başta ‘’Sindirim Sistemi Flora Bozukluğu’’ ve buna bağlı gelişen ‘’Geçirgen Bağırsak Sendromu’’ sıklıkla eşlik etmektedir. Bazen ‘’Geçirgen Bağırsak Sendromu’’unun ilk bulgusu olarak FİBROMİYALJİ görülür.
‘’Geçirgen Bağırsak Sendromu’’ otoimmünitenin başlamasındaki en kritik eşiklerden biridir. Bağırsakların ‘’Seçici Geçirgenliğini’’ kısmen veya tamamen yitirmesi ile birlikte bağırsaklardan kan dolaşımına kontrolsüz bir şekilde giren sindirimi tam gerçekleşmemiş makromoleküllerin, toksinlerin, patojen mikropların vs yok edilmesi için ‘’T lenfosit’’ olarak bildiğimiz kandaki savunma sistemi elemanları bunları yok etmeye çalışır. Fakat bağırsaklardaki seçici geçirgenliğin bozulmasının uzun süre devam etmesi durumunda yorulan ve koordinasyonunu kaybeden ‘’T lenfositler’’ vücudumuzun kendi dokularının bir kısmını da yabancı veya zararlı olarak algılayarak yanlışlıkla vücudumuzdaki dokulara da saldırmaktadır. İşte bu duruma OTOİMMÜNİTE ve bu şekilde ortaya çıkan hastalıklara da OTOİMMÜN HASTALIKLAR demekteyiz. Herhangi bir otoimmün hastalık oluştuktan sonra diğer otoimmün hastalıkların ortaya çıkması daha hızlı olmaktadır. Yani bir başka deyişle bir otoimmün hastalık oluştuktan sonra ek otoimmün hastalıklar açısından donimo taşlarının birbiri ardısıra devrilmesi gibi süreç yaşanmaktadır.
Geçirgen Bağırsak Sendromuna eşlik eden bulgular, fibromiyaljiye eşlik eden bulguları ve daha fazlasını kapsamaktadır. Bundan dolayı FİBROMYALJİ olgularında altta yatan sebep olarak ‘’Geçirgen Bağırsak Sendromu’’ mutlaka akılda tutulmalıdır. Her fibromiyaljinin nedeninin Geçirgen Bağırsak Sendromu olduğu söylenemez. Fakat tüm Geçirgen Bağırsak Sendromu olgularının hemen hemen tamamında FİBROMYALJİ izlenmektedir.
Fibromiyaljiye bağlı olarak uyku kalitesinin bozulması ve derin uyku periyodunun çok sınırlı olması sonucunda kişiler uzun süre uyusalar bile yeterli derin uyku süresi yaşamadıkları için uykusuz ve yorgun olarak güne başlayacaklardır. Fibromiyaljinin derin uykuya dalmayı zorlaştırması neticesinde KRONİK YORGUNLUK kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza çıkar. Kronik yorgunluğa bağlı olarak motivasyon düşüklüğü, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, akademik başarının düşmesi, depresyon, anksiyete, adet düzensizliği ve cinsel isteksizlik izlenmektedir.
Fibromiyalji ve kronik yorgunluğu olan hastaların ‘’Geçirgen Bağırsak Sendromu’’ açısından değerlendirilmesi, gaitanın mikrobiyal analizinin yapılması, tanının doğru konulması ve tedavinin doğru planlaması açısından son derece önemlidir. Eğer altta yatan FLORA HASARI ve buna sekonder gelişen Geçirgen Bağırsak Sendromu, SİBO veya Disbiyozis varsa sağlıklı flora yeniden tesis edilmeden fibromiyalji ve kronik yorgunluğun tedavi edilmesi mümkün değildir.
Hali hazırda fibromiyalji tedavisi için hastalara analjezik (ağrı kesici), antienflematuar ilaçlarla birlikte antidepresanlar verilmektedir. Fizik tedavi uygulamaları, sıcak uygulaması, masaj tedavileri de yapılmaktadır. Tüm bunlara ilave olarak psikolojik danışmanlık önerilmektedir. Bu tedaviler tamamen semptomları (bulguları) azaltmaya yöneliktir ve ömür boyu uygulanması gerekir. Fakat fibromiyalji olan hastalarda, sindirim sistemi flora hasarı olduğu tespit edilirse bunun FLORA NAKLİ yöntemi ile restorasyonunun sağlanması ile fibromiyalji ve kronik yorgunluk ömür boyu kalıcı olacak şekilde tedavi edilebilir.
TÜM FİBROMİYALJİ OLGULARININ ÖNCELİKLE ‘’FLORA HASARI’’ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ SON DERECE ÖNEMLİDİR. Eğer flora hasarı varsa tek seansda yapılacak FLORA NAKLİ ile FİBROMİYALJİ tedavi edilmiş olur. FLORA NAKLİ tedavisi ile yalnızca fibromiyalji ve kronik yorgunluk tedavi edilmeyip aynı zamanda eşlik eden tüm bulgular da tedavi edilmiş olur (Depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği, cinsel isteksizliklik, uyku bozukluğu vb.).
Genel Cerrahi Uzmanı
Fibromiyalji Belirtileri Nelerdir?
Fibromiyalji belirtileri vücudun belirli noktalarında hassasiyet ve ağrı olarak kendini gösterir. Daha çok bel ve boyunda oluşan ağrının yanı sıra omuz, dirsek, diz ve ellerde de ağrı oluşabilir. Hastalarda ayrıca gerilim tipi baş ağrısı da görülebilir.
Fibromiyalji, genel kas ağrıları ve vücuttaki belirli noktalarda kronik ağrı ile karakterize bir yumuşak doku romatizmasıdır. Hastalığa yorgunluk, uykusuzluk, depresyon gibi çeşitli fiziksel ve psikolojik belirtiler de eşlik eder. Toplumun yaklaşık %3’ünde görülen fibromiyalji sendromuna kadınlarda daha sık rastlanır.
Fibromiyalji, kas-iskelet sisteminde ortaya çıkan hassasiyete bağlı olarak, kas ve eklem ağrılarına neden olan, yorgunluk, uyku, hafıza ve ruh hali sorunları gibi semptomlar ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır.
Fibromiyalji nasıl geçer?
Fibromiyalji Nedir? Belirtileri Nedenleri ve Tedavisi
Fibromiyaljinin kesin bir tedavisi yoktur. İlaçlar, fizik tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ağrıları yönetmeye yardımcı olabilmektedir. Kas romatizması, vücutta kalıcı bir hasara neden olmaz. Ancak yakınmaları en aza indirmek için kasları ve eklemleri güçlü tutmak önemlidir.
Fibromiyaljiyi ne tetikler?
Fibromiyalji Nedenleri
Stres, kaygı, depresyon, ağır çalışma temposu, aşırı egzersiz yapmak, rutubetli ve soğuk ortam, uyku bozuklukları, uzun süre bilgisayar kullanımı gibi birçok durumla ilişkilidir.
Fibromiyalji eğer ilaç tedavileri ve fizik tedavi uygulamaları ile tedavi edilmezse kişinin yaşam kalitesi düşmekte ve ağrıları ömür boyu devam edebilmektedir, depresif bozukluklara neden olarak kişinin depresyona eğilimi artarak derinleşmektedir.
Fibromiyalji (Kas Romatizması) Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Fibromiyalji, kas iskelet sisteminin romatizmal bir hastalığıdır. Hastalık, tüm vücuda yayılmış genel bir ağrı ile karakterizedir. Her yaş grubundaki kişiyi etkileyebilen fibromiyalji en sık orta yaş grubundaki kadınlarda görülür.
Fibromiyalji Nedir?
Fibromiyalji ya da fibromiyalji sendromu, vücutta yaygın ağrıya neden olan kronik bir rahatsızlıktır.
Fibromiyalji, hastalarda çok sayıda belirtinin görülmesine neden olabilir. Her hastada görülen semptomlar değişik olmakla birlikte, en sık karşılaşılan fibromiyalji semptomları şöyledir:
- Yaygın Ağrı: Fibromiyaljinin en tipik belirtisidir. Hastalarda tüm vücuda yayılmış genel bir ağrı hissedilir. Ağrının yaygın kabul edilebilmesi için vücudun her iki tarafını da etkilemesi ve hem bel altında hem de bel üstünde hissedilmesi gerekir. Fibromiyaljide ağrı özellikle sırt, boyun gibi bölgelerde yoğunlaşabilir. Fibromiyalji ağrısı birkaç ay devam eden zonklayıcı, sızlayıcı tarzda bir ağrı olabilir.
- Katılık: Fibromiyalji hastalarında uzun süre aynı pozisyonda kaldıktan sonra tutulma, katılık gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumlar nedeniyle hareket kısıtlılığı meydana gelebilir. Örnek olarak, bu hastalar sabah yataktan kalkmakta zorlanabilir, yemekten sonra masada kalkarken problem yaşayabilir.
- Aşırı Hassasiyet: Fibromiyalji hastalarında ağrıyakarşı duyarlılık artabilir. Hastalar normalde ağrı hissedilmeyecek kadar hafif durumlarda dahi ağrı hissedebilir. Yine hastalarda küçük travmalar sonrası oluşan ağrının süresi uzayabilir.
- Kas Krampları: Hastalar, kas kasılması sırasında ağrı ve hassasiyet hissedebilir.
- Yorgunluk: Yorgunluk, fibromiyalji hastalarında sık karşılaşılan belirtiler arasındadır. Yorgunluk şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Bazı hastalarda hafif bir yorgunluk görülürken bazılarında ise günlük işleri yapmayı engelleyecek kadar şiddetli bir durum söz konusu olabilir.
- Uyku Kalitesinde Bozulma: Hastalarda uyku kalitesinde ciddi bir düşüş gözlenebilir. Hastalar uykuda yeterli süre geçirse bile dinlenememiş, yorgun halde uyanabilir. Bu durumun sebebi uykuda vücudun yenilenmesini sağlayan dinlendirici ‘derin uyku’ süresinin fibromiyalji nedeniyle kısalmasıdır. Uyku kalitesi bozulan hastalar gün içerisinde dikkat dağınıklığı, odaklanamama, halsizlik, enerji azlığı gibi durumlarla karşılaşabilir.
- Bilişsel Sorunlar: Fibromiyalji hastalarında; düşünme, öğrenme, hafıza oluşturma gibi bilişsel yeteneklerde problemler görülebilir. Hastaların zihin yapısı puslu, bulanık olarak adlandırılabilecek bir durumda olabilir. Hastalardaki bilişsel bozukluklar; hatırlamada sorun, yavaş konuşma gibi sorunların meydana gelmesine yol açabilir.
- Aşırı Sıcak veya Soğuk Hissetme: Fibromiyalji, vücut sıcaklığının ayarlanmasında soruna neden olur. Bu nedenle hastalar normal bir sıcaklığı dahi çok soğuk veya çok sıcak olarak algılayabilir.
Fibromiyalji hastalığı, bazı diğer rahatsızlıklarla beraber görülebilir. Fibromiyaljinin sıklıkla birlikte görüldüğü hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Kronik baş ağrısı
- Depresyon
- Anksiyete
- İrritabl Bağırsak Sendromu (Huzursuz Bağırsak Sendromu)
- Ağrılı Mesane Sendromu
- Dismenore (Ağrılı adet görme)
- Huzursuz Ayak Sendromu
Fibromiyalji Neden Olur?
Fibromiyaljiye neden olan sebepler henüz tam olarak aydınlatılamamış olsa da hastalık gelişiminde rol oynadığı düşünen çeşitli mekanizmalar vardır. Bunlar:
Sinir Sistemindeki Değişimler: Ağrı, vücuttaki bazı özelleşmiş sinir hücreleriyle ilgili bölgeden beyne iletilir. Bu iletim çeşitli moleküller aracılığıyla gerçekleşir. Moleküllerin cinsinde ya da konsantrasyonunda meydana gelen değişimler fibromiyaljiye neden olabilir.
Hormon Düzeylerindeki Değişimler: Ağrı iletiminde ve beyinde ağrı işlenmesi sürecinde görev alan pek çok farklı hormon vardır. Bu hormonların seviyelerindeki değişimler hastalık gelişimi açısından önem arz edebilir. Örneğin fibromiyalji hastalarında serotonin, noradrenalin, dopamin gibi hormonların düzeylerinin normale göre düşük olduğu belirlenmiştir. Bu hormonlar ağrının yanı sıra uyku, iştah, davranış, ruh hali gibi çok sayıda olay üzerinde de etkilidir. Dolayısıyla hastalardaki hormon değişimleri ağrıya ek olarak farklı belirtilerin de oluşmasına yol açar.
Genetik: Bazı kişilerin fibromiyalji hastalığı gelişimine yatkın olduğu düşünülmektedir. Hastalığın bazı ailelerde kümelenme göstermesi, hastalık gelişiminde genetik alt yapının önemli rol oynayabileceğini düşüdürtür.
Fibromiyalji gelişiminde pek çok faktör etkili olabilir. Hastalarda fibromiyalji ataklarının görülmesine neden olan faktörler vardır.
Bu tetikleyici faktörler:
- Travma
- Enfeksiyon
- Enfeksiyon
- Ağır cerrahi operasyon geçirmek olarak sıralanabilir.
Fibromiyalji Noktaları Nelerdir?
Fibromiyaljide, hastaların vücudunda çeşitli noktalara bası uygulandığında ağrı oluşumu gözlenir. Bu noktalara hassas noktalar (tender points) denir. Bu noktalar hastanın vücudunda sağ tarafta 9 adet ve sol tarafta 9 adet olmak üzere toplamda 18 tanedir. Simetrik yerleşimli olan bu noktalar, hastalığa özgü bir özellik olarak değerlendirilir.
Fibromiyalji noktaları yanı hassas noktalarının bulunduğu yerler:
- Ense (oksiput)
- Trapezius (sırtın üst bölgesi)
- Supraspinatus (trapezius noktası ile birlikte kürek kemiğinin vücut ortasına yakın kısmı)
- Gluteal (kalçanın üst dış bölgesi)
- Büyük trokanter (üst bacağın kalçayla birleştiği yerde dış bölgede)
- Boyun
- İkinci kaburga (köprücük kemiğinin kaburgalarla birleştiği noktanın hemen altı)
- Dirsek (iç ve yan kısım)
- Diz (iç kısım)
Hassas noktalar, fibromiyaljiye benzer tarzda ağrıya neden olan hastalıkların fibromiyaljiden ayrılmasında kullanılır. Hassas noktalara uygulanan bası sonucu hastada ağrı oluşuyorsa, bu durum tanıda fibromiyaljiyi öne çıkarır.
Hassas noktalar, geçmişte fibromiyalji tanısında daha sık kullanılmış olsa da günümüzde tanı için farklı yöntemler geliştirilmiştir. Günümüzde fibromiyalji tanısı için vücut geneline yayılmış, 3 aydan uzun süren ve altta yatan başka bir nedenin bulunamadığı durumlar yeterli olur.
Fibromiyaljinin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Fibromiyaljiyi tamamen ortadan kaldıracak kesin bir tedavi yoktur. Fibromiyalji tedavisinde temel amaç hastanın semptomlarını hafifletmek, günlük yaşamında karşılaştığı sorunları en aza indirmek ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Fibromiyalji tedavisi için ilaçların yanı sıra çeşitli terapiler de yarar sağlayabilir. Fibromiyalji hastalarının hayatına olumlu katkıda bulunabilecek terapiler:
Fiziksel Terapi: Hastanın esnekliğini, gücünü geri kazanmasında fiziksel tedaviler oldukça yararlı olabilir. Su bazlı havuz terapileri gibi alternatifler de fiziksel terapi için tercih edilebilir.
Ergoterapi: Terapist eşliğinde yapılan bu terapi sayesinde kişi çeşitli görevleri vücudunda aşırı stres oluşturmadan yapmayı öğrenebilir.
Psikolojik Danışmanlık: Hastanın fibromiyaljinin neden olduğu zorluklarla başa çıkabilmesi için psikolojik danışmanlığa başvurması yararlı olur.
Fibromiyalji hastaları ilaç tedavisi ve terapilerin yanı sıra günlük yaşamda yapacağı bazı uygulamalarla yaşam kalitesini artırabilir. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stres yönetimi mekanizmalarını kullanmak, uyku kalitesini artıracak girişimlerde bulunmak gibi uygulamalar; hastanın hem fibromiyalji ile başa çıkmasını kolaylaştırır hem de daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlar.
Fibromiyalji tamamen ortadan kaldırılamasa da uygun tedavi girişimleriyle hastanın hayatında ciddi bir iyileşmeye neden olur. Bu nedenle fibromiyalji şüphesi taşıyan kişilerin donanımlı bir sağlık merkezine başvurması faydalı olur.